Pazar

İSA KANTARCI SENARİSTLER ARIYOR

Senarist İsa Kantarcı'dan gelen epostayı aynen yayınlıyoruz...
***

BİR EKİP KURULACAKTIR. BU EKİBE KALEMİ KUVVETLİ, HAYAL GÜCÜ ZENGİN SENARİSTLER ALINACAKTIR.

BU EKİBİ BİR TELEVİZYON YÖNETMEMİ İSTEDİ BENDEN.

TV YÖNETMENİ PROJELERİ PAZARLAYACAKTIR. BU İŞLERİN İÇİNDEDİR. EMEK VERENLER PARASAL KARŞILIĞINI ALACAKTIR.

GRUPTA YER ALMAK İSTEYENLER, BANA CV GÖNDERMELİDİR.



BENİ MSN’DEN BULABİLİRLER.





MSN: romanci55@hotmail.com



İSA KANTARCI…

8 yorum:

Adsız dedi ki...

sn:isa kantarcı
ben emre sen 1977 ist.doğumluyum
yazıp oynadığım standup gösterilerim oldu
''EMRE $€N 'KONUŞU'YORUM''
STANDUP SHOW..
ayrıca sinema ve sitcom projelerimvar
ilgilenirseniz sevinirim
çalışmalarınızda başarılar....

Adsız dedi ki...

Bir an hayal gördüğümü sandım..Adım günay.80doğumluyum.96dan beri birşeyler yazıyorum. belki yazdıklarım çok önemli.Belkide bana öyle geliyor...Gerçek anlamda bir enerji var.Ya çok hayalciyim ,
yada yazıyorum.
gunaysenlen@yahoo.com

Adsız dedi ki...

Sayın; İsa KANTARCI

Şimdiye dek işlenmeyen bir konuya, yaşam tarzına uyumlu atraksiyon blöfler ve sırılsıklam dramaya bir de ekşimtırak komedi unsurları da eşlik edince, beyaz perdeye aksedilen detaylar tüm hatlarıyla ikram edilen izleyici elleri öpücüklerle boğacaktır.Bu sebeple;
VİZONTELE,GORA ve HOKKABAZ da oluşan farkındalıkla at başı gitmeye çalışan bu senaryonun,sunuma aktarılmasıyla yetersiz sayıdaki bu tür filmlerin azlığı, TÖRKİŞ KOVBOYLAR “Miro!nun İlkel Makinesi” adlı mayhoş komedi filmin ışıması ile delineceğine dair kanaatim tamdır.Gerçekleşmesi halinde seyircinin ağzı, rüzgarın şişe ağzında oluşturduğu ses gibi gülümseyerek ıslıklayacağına katkıda bulunulmuş olunacaktır.
Bu senaryoya, ayrıntının alıcı gözüyle bakıldığında seyirciyi gişeye çekmeye iddialı olduğu,işlenmemiş yeni bir konu olduğu, öyle laf olsun cinsinden hazırlanmış bir senaryo olmadığının görüleceği aşikardır.
Yaklaşık olarak sekiz aylık bir araştırma nihayetinde yazımını bitirmiş olduğum ve diyalogları tamamlanmış Senaryomun Sinema filmine uyarlanmasını istiyorum.
Ekte sunulan TÖRKİŞ KOVBOYLAR “Miro’nun İlkel Makinesi” adlı senaryonun yer aldığı FİLMİN KISA ÖZETİ’incelenmesine müteakip en kısa zamanda bilgi verilmesi hususunu;
Bilgi ve gereğini arz ederim.



A D R E S : Çelebi SOYSAL
İnönü Mah.187/A sok.No:8 Kat:1 Amatör Ressam/Şair
D:4 Ayrancılar Beldesi-Torbalı-İZMİR A.Ö.F.Halkla İliş.Böl.Mezunu
TEL:0505 218 78 50

EK: 1 Adet Filmin Kısa Özeti



celebi-soysal-1962@hotmail.com


TÖRKİŞ KOVBOYLAR
(MİRO’NUN İLKEL MAKİNESI)

HENÜZ FİLMİ ÇEKİLMEMİŞ SENARYONUN KISA ÖZETİ

Karanlığın kucağında yıldırım ve şimşeklerin sarsıldığı anın irileşmiş nefret tufanından bir parça onların şansına düşmüştü.Bahtlarının dört nala kişnemesi yaptıklarının kıvrımsız bir çizgi olduğuna inandırmıştı onları.Vahşi batı, vahşi doğu, vahşi kuzey, güneyi boş vermeleriyle berhava yaşamları belirli belirsiz rizikoların zirve noktasında çatışmaya sürüklenmiş ve kendilerine yön vermeyi unutmuş, YÖNSÜZ KOVBOYLAR olmuşlardı. Mevcut yaşamları boğazından geçirilip nefes borusunu tehdit eden kalın bir idam ipi gibiydi.Bu nedenle;
Kendisine ve eski hapishane arkadaşlarına bir YÖN vermeye karar veren MİRO bir suçtan dolayı daha önceden girmiş olduğu hapishanede tanıştığı ve uzun zamandan beri görmediği dört arkadaşı olan BOZOGA,SİFONİ,SEMERİKO ve BEKES’in bulunduğu kasabaya gelir.
MİRO atıyla dört nala vererek dağları tepeleri ve ovaları aşar sonunda arkadaşlarının bulunduğu Hasankeyf’te tatlı görünümlü bir SALON’a gelir.Atından iner atının yularını salonun dış kolonuna bağlar.İçeriye girer.Barda tek başına yanlızlık ile eşlik eden BOZOGA’nın yanına oturur.
TİPİK BİR KOVBOY KASABASI
HOŞ GÖRÜNÜMLÜ SALON
İÇ MEKAN-GÜRÜLTÜLÜ ORTAM-MİRO-SİFONİ-RİNGO-KÖYÜN DELİSİ-BOYACI ÇOCUK
Kirli sakalla kaplı yüzü ifadesizdi, Yaklaşık bir yıldır gece gündüz ona tek eşlik eden düşündüğü SOYGUN planıydı.Ciddi ve vakurlu tarzıyla Kovboy salonuna gelir. Sahnede dans ritimleriyle Ferdi TAYFUR’un “Ne senden geçerim/Ne meyhaneden/Gönlümün farkı yok/Bir viraneden şarkısı çalınmaktadır.Herkes bir şeylerle oyalanmaktadır.Ortalık kovboylardan, gürültüden ve sigara dumanından geçilmiyor.
MİRO Kulak memelerini içine alan şapkasını iki parmağıyla öne eğer.O haliyle baktığında,karşısındakinin alnından aşağısını görür başını kaldırmadıkça,seyreylerken de etrafı adım başında rastlanan kovboylar manzaranın endişe,kirli ve ölüm kokan rengini tamamlıyordu.MİRO tek tek arkadaşlarına ulaşır.
Banka soygunu,Kurtalan Ekspresi soygunu,arkadaş soygunu planını anlatır.Arkadaşları dünden razı bir kabül ile MİRO’ya katılırlar,Banka soygununu sırasında doğum yapan kadın bankayı soymaya kalkışan felsefi bakışlı Köyün delisi ve soyguna yardımcı olan veznedar BENDENSİN ŞEVKİ ile yüz yüze gelir.MİRO VE ADAMLARI Komik unsurların serpiştirildiği banka soygunundan sonra Kurtalan Ekspresini soymak üzere mağara eteklerinde koşullanırlar.Tren gelir hoş gelir loy loy leylim loyla maalesef kaçırırlar.İkinci tren baskınında başarılı olurlar.Fakat MİRO bu soygunda bütün tırnaklarını kaybeder,Anlatmakla olmaz görmek lazım.Trenden inen yolculardan ŞAİREM’i aşık olur,KICIKO isimli KIZILDERİLİ bütün olanlara bire on katarak TÜYLÜ ŞEF’e anlatır.KOVBOY SALON’nunda müthiş kostümlerle herkese baskın olan tek söz sahibi TÜYLÜ ŞEF,banka ve tren soygununa acayip acayip kişneyen sinirini katlayarak hemen yola koyulur.Bankanın sahibi PAPEL CEZMİ durumu ŞERİF ÇİFTEGÖZ’e bildirir.
MİRO ve adamları dağda ay ışığı refakatinde mola verirler.Aslında bulundukları yerde karanlık hakimdi fakat yarım halini alan ayın ışığı kovboyların siluetlerini meydanlamaya yetiyordu.Yaşam tarzına uyumlu düşüncelerini bir testereyle parçalıyormuş gibi kesik kesik anlattıktan sonra küçük yaşlarda elini dişiyle ısırmak suretiyle yaralayan TÜYLÜ ŞEF’in peşine düşer.Amacı İlkel Makineyi ele geçirmektir.
Orman da başı boş dolaşan bir YAMYAM vardır. İşi gücü at sandığı uzun bir dal parçasına binerek dıgıtıdıgıt dıgıtıt anlamsız ve berhava sözler sarf etmektedir.KAYIP YAMYAM ölümüne SİFONİ’ne peşine verir.SİFONİ kaçarken İtalyan çukuruna düşer.Komik sözcükler burada alır başını gider.
MİRO, ŞERİF ve TÜYLÜ ŞEF ile girmiş olduğu bir çok silahlı çatışmadan sonra KIZIL KAZIM ve BEYAZDERİLİ eyaletine doğru yol alır.ŞAİREM savurduğu eteğinden hışırtı işitilmeyecek sessizlikte mağara da uyuyan MİRO ve adamlarının yanına gelir.Bankayı zar zor soyan beş kişilik Miro ve adamlarından ŞAİREM’de tek başına onları soyar.Bütün soygun paralarını alıp götürür.MİRO’nun bütün emekleri boşa çıkmıştır.TÜYLÜ ŞEF,Miro’nun peşine verirken Paraların ŞAİREM’de olduğunu öğrenir MİRO’dan vazgeçer ŞAİREM’i kaçırır.
MİRO ve adamları ŞERİF tarafından dağda kıstırılıp yakalanırlar.Kasabanın hapishanesine atılırlar.Basit bir suçtan dolayı YAMYAM’da yakalanmıştır.Hapishanede geri geri volta atan YAMYAM’ın tespih sallaması da görülmeye değer.
İşin Adamı TÜCCAR TAKİYETTİN kızının kurtarılmasını ister.MİRO tarafından kovulan BENDENSİN ŞEVKİ’yi bulur.MİRO’ya gönderir.
Kasaba meydanında MİRO ve adamları boğazlarında idam ipi asılacaklardır.MİRO’nun atı da eski tarihte ŞERİF’e bir tepik vurduğundan atın boğazında da idam ipi vardır.O da diğerleri gibi asılacaktır.
Terzi,Su satan çocuk,ters yazıyla yazılmış ISARITAH YOBVOK ve İmam yerlerini almışlardır.Kasabalılardan hangi kovboy daha erken ölümle buluşacak diye iddiaya girerler.Şerif Dikkat deyip ip gerilir.Miro ve adamları şu anda boğulmaktadırlar.Boğazlarına geçirilmiş nefeslerini tehdit eden kalın ip sıkışırken ayakları da hava da dans etmektedir.Tabi ki at öyle.Son nefeslerini verirken BENDENSİN ŞEVKİ silahı ile ateş eder boğulan kovboyları kurtarır.Ortalık cehenneme döner.
MİRO,BENDENSİN ŞEVKİ’nin getirmiş olduğu “ŞAİREM’i kurtar dile TAKİYETTİN’den ne dilersen” teklifini kabul eder.MİRO Kasabanın meydanında TÜYLÜ ŞEF ile düellolaşır.Tek silahı dişleri kalıncaya dek TÜYLÜ ŞEF ile silahlı çatışmaya girer.MİRO düelloyu bir sıfır önde bitirir.TÜYLÜ ŞEF kaçırmış olduğu ŞAİREM’yerini söylemez.MİRO başındaki inançlarına göre KUTSAL TÜY’e elini atar.Kızın yerini söylemediği durumda KUTSAL TÜY’ü koparacağını söyler.KUTSAL TÜY kimde ise Kral odur batıl inanışıyla TÜYLÜ ŞEF “elini ayağını öpeyim tüyü koparma” der.Ve kızın yerini söyler.MİRO ve adamları muazzam bir oyun halayına ŞAİREM’i de saflarına katarak kurtarırlar.KIZILDERİLİ ve ŞAİREMİ koruyan BEYAZDERİLİ PİŞT-O isimli TÜYLÜ ŞEF’in adamları ŞAİREM’i kurtarıldığına anlam veremeyip çatışmaya girerler.Kız kurtarılmıştır.MİRO kızı hem babası hem de kendisi için kurtarmıştır.Paraları ŞAİREM’den aldıktan sonra evlenirler.
SEYYAR NAKKAŞ
Size ÖNERİM: BİR İŞİ KARŞINIZA ÇIKTIĞI ANDA YAPMAYA BAŞLAMAK ONUN YÜZDE DOKSANINI YAPMIŞ OLMAKTIR.ERTELEMEYİN bir işi ERTELEMEK İNTİHARDIR.
MİRO
Yani şöyle demek istiyorsun;BOYNUNUZU VURMAK İÇİN KILIÇ KALDIRILMASINDAN YARIM SAAT SONRA KENDİNİZİ SAVUNMAK NE İSE,ŞİMDİ YAPILMASI GEREKEN İŞİ YARIM SAAT ERTELEMEK ODUR.
MİRO, ara sıra kendini çocuklara resim öğretmeyi adayan Seyar NAKKAŞ ile karşılaşır.
Kasabalı avama haksızlık ve zülum eden KÜFLÜ ve TEFECİ’yi yakalayan MİRO kasabada kuyu başında bunlara RUS RULETİ yarışması yaptırır.Bu sahneler nefes nefesedir.Dehşet verici heyecan ölümden beter bir hal almıştır.Aslında yine de olan şiir okuyan MİRO’ya olur.Adamlarının sakarlığı yüzünden MİRO ölümden dönmüştür.
MİRO buluntu YAMYAM’a at bulamayınca bir eşek’e bindirir.Ailesine teslim etmek üzere yola koyulurlar.Sora sora BAĞDAT’değil ama KIZIL ŞEFİN oğlu KIZIL KAZIM’ın kasabasına kadar gelirler.
TÜYLÜ ŞEF’in amcasının oğlu olan KIZIL KAZIM ilkel makineyi saklar.MİRO ve adamları tepenin üzerinden çadırları ve yamyamlar şehrini izlemektedir. Altında odun çalı çırpı bulunan ve yakılmayı bekleyen büyük bir tava vardır.YAMYAM’ın biri tavaya yağ döker.Diğer bir YAMYAM da patates doğramaktadır.Ve tavanın altındaki çırpıları tutuştururlar üzerinde bağlı bulunan iki insan bağırmaya başlar.İnsanların pişirildiği büyük tavanın içinde HAYKIRIŞLARI ALEVLİ ATEŞİN ÖZÜNDE YANAN AĞAÇLARIN ÇATIRTISINA EŞLİK EDİYORDU.
KIZARTMA İNSANLAR
İmdaaaaat İmdaaat! Yetişin burada adam kızartıyorlar
(İçinde bulundukları azap bütünüyle bir kaybolmuşluktu)
Miro ve Adamları bunları bir müddet seyrettikten sonra Kızılderilerin bulunduğu kasabaya gizlice girerler.Arkaları dönük olan birçok nöbetçinin yanına sokularak gözlerini kapatırlar. “BİL BAKALIM BEN KİMİM” derler gözü kapanan her kızılderili teslim olur.Bu hareket tarzı inanışlarına göre teslim olmak demektir.Mızraklarını ve ilkel silahlarını yere atarlar.Hatta iş o kadar kolaylaşır ve ilerler ki ara sıra BEKES ve SİFONİ gafil avladıkları Yamyam ve Kızılderilerle sarılışırlar
KIZIL KAZIM ve Emmi oğlu TÜYLÜ ŞEF ilkel makineyi saklarlar.KIZILŞEF’in oğlu KIZIL KAZIM küçükken MİRO’nun elini dişlemiş ve ilkel makineyi almıştır.MİRO’nun elinde halen diş izleri vardır.KIZIL KAZIM’ında bir dişi yoktur.
MİRO İlkel makineye karşılık BULUNTU YAMYAM’ı babası KIZIL KAZIM’a teklif eder.Silahlar çekilmiştir.Her an biri birini öldürmek üzeredir.KIZIL KAZIM oğlunu ister.MİRO oğlunu meydana çağırır.Ancak gelen BULUNTU YAMYAM değil bir eşek gelir.KIZIL KAZIM oğluna sihir yapılmış zan eder.”Vay kim benim oğlumu eşek yaptı” diye Ağlamaktan çorapları sırılsıklam olmuştur.
MİRO “kusura bakmayın yanlışlık oldu” YAMYAM’ı gönderin der.Adamları YAMYAM’ı gönderir.KIZIL KAZIM YAMYAM oğluna sarılır.”Oğlum nerdesin? Bundan sonra Yedek YAMYAM ve Nöbetçi YAMYAM’dan habersiz bir yere gitme gitme TAMAM MI? Örf adetlerine göre TAMAM demek yani bir şeyi onaylamak şöyledir.YAMYAM iki parmağını babasının burun deliklerine sokar ve kafasıyla ne yavaş ne de hızlı orta şiddette sarsıcı bir kafa ile babası KIZIL KAZIM’a vurur.Babası da aynı hareketi yapar.Oğluna kavuşan KIZIL KAZIM tam da İlkel makineyi MİRO’ya vereceği bir sırada;
TÜYLÜ ŞEF “durun” diye bağırır.”Emmioğlu, babamın dinine imanına bu benim yeğenim, seninde oğlun değil” BLÖF yapan MİRO “tamam tamam yanlışlık oldu” der.Adamı SEMERİKO’ya gerçek YAMYAM’ı göndermesini söyler.Fakat gerçek YAMYAM bir boşluktan yararlanıp ellerinden kaçmıştır.Kendiliğinden meydana gelen YAMYAM silahlıdır.MİRO ve adamları burada kıstırılmış durumda kalırlar.Tam öldürülecekleri zaman BENDENSİN ŞEVKİ gelip MİRO ve Adamlarını kurtarır.MİRO çocukluk aşkı İlkel makineye kavuşur.
Paraları almak üzere sakladığı yere giden MİRO burada ŞERİF ve bankanın sahibi PAPEL CEZMİ ile karşılaşır.ŞERİF ÇİFTEGÖZ “MİRO etrafınız sarıldı.Leşiniz çuval gibi yere serilmeden gelin teslim olun.Aslında sen efendi bir adamsın hadi gel teslim ol.” Dedikten sonra MİRO adamları ile birlikte teslim olur.Paraları bankanın sahibi PAPEL CEZMİ’ye teslim eder.
SÜRPRİZ GÖRÜNTÜLER: Ayrıca senaryonun detayında oyuncular arasındaki diyaloglar tamamlanmıştır.Yukarıdaki anlatıma ek olarak Kovboy kedi,falakaya yatırılan atın ahvali, vesikalık fotoğraf çeken YAMYAM ve köpeğin durumu,Tüylü ŞEF’in ringo şişeleri ve hoş görünümlü SALON’daki kargaşanın görüntüleri ve daha pek çok enstantane, filmde oluşan repliklere derin bir hoşluk katarak,insana şapka çıkartacak bir hale getirmiştir.

NOT: NOTERDEN TASTİK EDİLMİŞ BAHSE KONU SENARYOMUN TÜM DETAYLARI CD.’DE BULUNMAKTADIR. LÜTFEN İZİNSİZ KULLANMAYINIZ BU SENARYONUN HER TÜRLÜ TELİF HAKKI ÇELEBİ SOYSAL’A AİTTİR.
YAZAN

Çelebi SOYSAL Amatör Ressam/Şair A.Ö.F.Halkla İliş.Böl.Mezunu

Adsız dedi ki...

REKLAM SENARYOSU:
Sahne 1: Reklam taraftar dolu bir stadın görüntüleriyle başlar. Stadta bir baba ve oğul görüntüye gelir. baba ve oğul tezahürat yamaktadırlar. Sonra Maç Başlar.
Sahne 2: Futbolcuların Top oynayan görüntüleri ekrana gelir. Futbolculardan biri rakip oyunculardan birini iter(kasti olarak) Sonra hakem rakibini iten futbolcunun yanına gelir ve cebinden kırmızı kartı çıkarmak için elini cebine atar. ama cebinden kırmızı kart çıkmaz, ... marka çikolata çıkar. Sonra kart görecek olan futbolcu çikolatayı hakemin elinden kapar ve oyundan çıkar.
Sahne 3: Hakemin futbolcuya kırmızı kart yerine yalnışlıkla çikolaa çıkardığını gören diğer futbolcular kendinden geçer
sahne 4: sonra stad savaş alanına döner. futbolcun biri tankın üzerinde görüntüye gelir. başka bir futbolcu da sahaya mayın döşemektedir. diğer bir futbolcu da elinde bulunan kumandanın düğmesine bakar ve saha havaya uçar.
Sahne 5: Görüntüye tekrar baba ve oğul gelir;
OĞUL: baba ben karar verdim, futbolcu olacağım.
Sahne 6: Reklam babanın ve hakemin şaşkın bakışları arasında biter...


"DÜNYANIN MERKEZİ ......" 'dır.

deniz dedi ki...

merhaba,
en büyük hayalim yazar olmaktı,ancak komik nedenlerle maalesef olamadım. ama içimden gelen herşeyi, hissettiklerimi, hissedemediklerimi, yaşadıklarımı, yaşayamadıklarımı, hayallerimi,öfkemi, sevincimi tek yakın dostum olan kalem ve kağıtla paylaştım.çünkü onlar ben ne istediği isem onu verdiler bana...
yaşanmışlığın verdiği inanılmaz bir hikayem var. sonunu göremediğim, korktuğum, ümitlendiğim, zaman zaman dibe vurup güçsüzleştiğim, ama her seferinde ayağa kalkma cesareti bulabildiğim yaşanmış, yaşanmakta olan bir hikayem var benim. hikaye diyorum, çünkü kalemim ne kadar kuvvetli olsada bu hikayemi herkese duyurabilmek adına senaryo haline getirmek istiyorum. ilgilenirmisiniz bilmiyorum. ama bana ulaşırsınız hayallerimle beni buluşturabileceğinize ve sonuna birlikte karar verebileceğimize yürekten inanıyorum. sevgiyle.

Adsız dedi ki...

ne yazacağını düşünmeden önce nasıl bu yazıyı okutacağını düşün.
ne anlatacağını düşünmeden önce nasıl dinleteceğini düşün.

sesimi size duyuaracak kadar güçlü değilim ama siz bu cılız sesi duyabilecek kadar güçlüsünüz.

unutmayalım en iyi reklam değil ençok izlenen reklam bilinçaltında kalır.

Adsız dedi ki...

ne yazacağını düşünmeden önce nasıl bu yazıyı okutacağını düşün.
ne anlatacağını düşünmeden önce nasıl dinleteceğini düşün.
adım sefa
sesimi size duyuaracak kadar güçlü değilim ama siz bu cılız sesi duyabilecek kadar güçlüsünüz.

unutmayalım en iyi reklam değil ençok izlenen reklam bilinçaltında kalır.

msn: sefarauf@hotmail.com

Adsız dedi ki...

Merhaba!
İsa bey!
Senaryo yazmaya yeni başladım.İyi bir kurgu olduğunu düşünüyorum.İlgilenirseniz..Bir drama.Gerçek yaşamdan alınmadır.Satmayı düşünüyorum.
Sevgiyle kalın..
nursen1968@yahoo.com