"Ben insanların üzerinde konuşacağı şeyler yapmak istiyorum"
Fatih Aksoy (Med Yapım'ın ortağı)
Reality show'lara mı yoksa dizilere mi imza atmak sizi daha mutlu ediyor?
Dizi birkaç açıdan bana anlamlı gelmiyor. Üretim ile tüketim zamanı arasında acayip bir sorun var dizi işinde. Çünkü iyi bir dizi haftada 75 saat çalışılarak üretilen bir şey ve 1 saatte tüketiliyor. Bu kadar çok zamanda üretip bu kadar az zamanda tüketmek bana doğru gelmiyor. Bir de diziler hangi kanalda olduğuna bakılmaksızın seyrediliyor. Belirli bir dizinin bir kanalla özdeşleşmesi çok zordur. Buna karşılık reality show'lar-yarışmalar öyle etkileri daha hızlı yaratıyor. "Popstar", Kanal D ile özdeşleşti. Dizide bu kadar hızlı olmuyor. Reality'lerin bir avantajı şudur yapım şirketleri için: Çok geçici ama star yaratıyorsun. Yani hızlı üretilince hızlı tüketiliyor. Bundan daha normal bir şey olamaz. Televizyon çok çabuk star yaratır ve çok çabuk tüketir.
Reality show'lar çok izleniyor ama o kadar da tepki alıyor. Format seçerken bu tepkileri de dikkate alıyor musunuz?
Televizyonda bir şey tepki alırsa iyidir. Türkiye'de 20-25 kanal var. Hiç kimsenin ilgisini çekmediği, tartışmadığı şeyleri TV'de yapmanın anlamı yok. Biz insanlara konuşma konusu yaratıyoruz. TV'de ciddiye alınması gereken tek şey çocukların seyrettiği saatte yayınlanan programlar. Bunun dışında televizyonun yetişkinlere yaptığı bir şey yoktur. Eğer tek kanal olsaydı önemli olurdu. Ama şimdi değil. Ayrıca TV seyretmek şart da değil. İnsan kitap okur, radyo dinler ama seyretmek istediğinde 10 tane seçeneği var. O insan o seçeneklerden birisini seçiyorsa ona yapılacak bir şey yoktur. Yapılan iş tepki çekiyorsa ilgi görür. Sonra onu konuşurlar, o da biter. Ben insanların üzerinde konuşacağı şeyler yapmak istiyorum.
2005'te televizyon ekranlarında format çağı mı yaşanacak?
Şu an bütün dünyada aynı şey var, sadece Türkiye'de olan bir şey değil bu. Amerika'da, Fransa'da, Almanya'da da böyle. Türkiye'de televizyona iş yapmayan ünlü, onların da merak edilecek yanı kalmadı. Dolayısıyla bir mecburiyet. Şimdi televizyon geçici ünlüler yaratıyor. Mesela ilk "BBG"de kim birinciydi bugün kimse hatırlamıyor. O dönem Melih aşağı Melih yukarıydı. Sonra "Popstar" çıktı. Firdevs aşağı Abidin yukarı, Bayhan falan. Bir imza gününe gittiler alışveriş merkezinde, ölüyordu herkes. Geçti şimdi.
"Popstar"ın ilki 18-20 reyting yapıyordu, ikincisi 3'te kalıyordu. Böyle zikzakları da var.
Hızlı çıkarsan hızlı inersin... Televizyonculuk sanat değildir. Belirli bir ahlakı olan ticari bir faaliyettir. Sen bir şey yaparsan ve o seyredilirse taklit edilir. Ağa dizileri tuttu, art arda ağa dizileri yapıldı. Geçen sene insanlar "Popstar"la eğlendi, bu sene de kaynanayla eğleniyor. Televizyon aslında eğlence yeridir, oyalar insanları. Bakarlar, üzerinde konuşurlar, dalga geçerler...
(ALİ EYUPOĞLU- MİLLİYET PAZAR)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder