Pazartesi

DEMET AKBAĞ: "BİR YAZAR İÇİN LÜKSÜM ASLINDA. YAZARLAR BUNUN FARKINDA DEĞİL"


* İlginç karakter rollerinde oynamak istemez miydiniz? Charlize Theron'un Monster filminde canlandırdığı gibi aykırı, uzun süre hafızalardan silinmeyecek bir rol...
Çok isterim.. Ahh nerdee.. Ama şöyle de bir durum var. 'Aman Allahım bu Demet Akbağ yeterince işlenemiyor, ondan yeterince yararlanamadık, gideyim de onun için bir rol düşüneyim' demiyor ki yazarlar. Burada benim kendimle mücadele ettiğim bir konuya değindin aslında; içimde ukde kalan birşeye: Yazmak! Bunu yapabilseydim bütün sorunlarımı hallederdim (gülüyor)

* Niye yazmıyorsunuz?
Çünkü korkuyorum! Bu benim kötü huyum. Halbuki birileri beni eleştirsin, insanlar beni sevmesin, birileri sinir olsun... İşte başarı orada başlıyor. Noluyor ki herkes seni sevince! Aman benim oyunculuğuma bir şey olmasın, kimse yanlış anlamasın.. Böyle böyle ömrüm geçti! Bir de 'Ben yazar değil oyuncuyum' dedim dedim; sonra da yazılan çok şeyi beğenmedim. E beğenmiyorsan yaz be kadın di mi! İşte buna cesaret edemiyorum. Ama yazılan şeyi çok iyi kendime yontuyorum, o rolü çok güzel köpürtüyorum. Aslında bir yazarın arayıp da bulamadığı şeyim ben. Bir yazar için lüksüm aslında. Yazarlar bunun farkında değil ne diyeyim yani? (gülüyor)
* Kendini kanıtlamış bir oyuncu olarak 'Başrolde oynamazsam ben yokum' lüksünüz var mı?
Şöyle söyleyeyim: Senaryo anlatılırken, en özet halinde bile anlatılırken "o sırada bir kadın girer" ya da "o sırada o kadın" diye benden bahsetmesi gerekiyor. İşte o rol benim için başroldür. Eğer senaryo anlatılırken benden hiç bahsedilmeden anlatılabiliyorsa, yani senaryoya yön veren, gidişatı değiştiren bir rol değilse o rol beni çekmiyor.
(Şirin Sever ile yaptığı röportaj'dan/Sabah)

Hiç yorum yok: