Pazartesi

TV KANALLARININ YENİ TRENDİ, "DOGAÜSTÜ DİZİLER" HAKKINDA BİRİNİN SENARİSTİ NELER SÖYLÜYOR?


Önce Sırlar Dünyası (Sır Kapısı) Samanyolu tv'yi ilk 5'e sokunca şaşırttı.
Ardından Kanal7'nin Kalp Gözü geldi; o da iyi reytingler aldı...
Az izlenen kanalların bu çok izlenen "doga üstü" dizileri "büyük kanallar'ın da gözlerini bu tür dizilere çevirmesine yol açtı...Kulağımıza gelenlere göre bazı kanallar hazırlıklara başladı, bazı kanallar arayış içinde....
(Bu konuyla ilgili bilgi ve fikirlerinizi senarist-forum'da paylaşmak için tıklayınız)
***
Tv dünyasının bu yeni 'trendy" dizilerinden Kalp Gözü'nün senaristi ile Yeni Şafak gazetesi bir söyleşi yaptı...
Aynen yayınlıyoruz.
Söyleşiye geçmeden önce hemen belirtelim: Süleyman Çobanoğlu aynı zamanda Kanal 7'nin program müdürü....

***
Kalp Gözü'nün senaryosunu da yazan sunucusu Süleyman Çobanoğlu, STV'deki Sırlar Dünyası'nın daha paranormal hikayeler anlattığını, Kalp Gözü'nün ise yaşanmış olaylara değil, kültürel kodlara yaslandığını söylüyor.
Yayınlandığı pazartesi geceleri, karşısında Ekmek Teknesi, Kurşun Yarası, Kınalı Kar ve Kampüsistan gibi büyük prodüksiyonlu diziler olmasına rağmenen çok izlenen yüz program listesinde ilk 10'a girmeyi başaran Kalp Gözü'nün sunucusu Süleyman Çobanoğlu, bu sonucu beklediklerini çünkü kendi kültürel dinamiklerine yaslanan yapımların başarılı olacağını söylüyor.
İnsanların bu tür konulara doğal bir ilgisinin olduğuna dikkat çeken Çobanoğlu, Alacakaranlık Kuşağı varken neden aynı tür programı ekrana getirdiklerini ise şöyle açıklıyor: "Büyük prodüksiyonlara ciddi bütçeler ayırmak gerekiyor. Oysa ara tür dediğimiz bu yapımlar pratik ve çabuk netice veriyor."

Sırlar Dünyası farklı

Alacakaranlık Kuşağı, Sırlar Dünyası ve Kalp Gözü. Üçü de birbirine benziyor. Ancak Çobanoğlu'na göre farklılıkları var: "Onlarda olaylar daha paranormal. Biz kültürel kodlarımızı kullanıyoruz. Bizde yaşanmış olaylar anlatılmıyor."

Edebiyat ve filmde, işler farklı yürür

Kalp Gözü'nün ilk bakışta evliya ve keramet hikayeleri olarak görüldüğünü ancak dikkatli izlendiğinde bunun böyle olmadığının farkedileceğini söylüyor Çobanoğlu ve ekliyor: "Yaptığımız iş, bir evliya ve keramet resmigeçidi değil. Hayatın içinden küçük mucizeleri ekrana taşıyoruz." Çobanoğlu, uçma kaçma hikâyelerine inanmadığını ve yaptıkları işin bu konudaki edebiyatla film geleneğinin kesiştiği noktada durduğunu kaydediyor. Çok riskli bir noktada durduklarını, ancak özgün işlerin de böyle çıktığını belirterek şöyle devam ediyor: "Paranormal şeylere takmış bir anlayışın peşinde değilim. Ama bir şehidin vefatından sonra zuhur etmesi de hikaye olarak anlatılır, kötülük yapanların başına gelen belâlar da. Adam haram altınlara elini uzatıyor, altınlar yılana dönüşüyor. Bu mümkün mü? Mümkün. Biz fen ve tabiat kitabı yazmıyoruz, fizik kanunlarını yorumlamıyoruz, film yapıyoruz. Filmde anlatım dili abartılıdır, iyi ve kötü belirgindir. Yaptığımız iş filmdir. Filmle de amel olunmaz."

Dini film anlayışı

Kalp Gözü'nün senaryosunu da yazan Çobanoğlu, Türkiye'de muhafazakâr filmlere bakışın hâlâ tartışmalı olduğunu söylüyor. Kalp Gözü'yle bu konuda da bir açılım sağlayabileceklerini düşünen Çobanoğlu: "Hollywood'da yüzlerce deccal, şeytan, melek filmi vardır ve bunlar kendi kültürel kodlarının yeniden üretilmesidir. Bizim de çözüm bulmamız lazım. Sadece vaaz vererek bu işleri yapamazsınız" diyor.

(yeni şafak)

Hiç yorum yok: