Cuma

TÜRKİYE'DE ARTIK YAZARLARIN DA MENAJERLERİ VAR...( SENARİSTLERİN DE MENAJERİ OLACAK MI, OLSUN MU VS.)

Aşağıdaki, haber-röportaj Akşam gazetesinden alındı.
Ülkemizdeki yazar menajerliğinden bahsedip, bir yazar menajeriyle röportaj yapmışlar.

Yakında senarist menajerliği de gündeme gelebilir.
Senaristlerin de menajeri olacak mı? Olsun mu? olmasın mı? Ne getirir, ne götürür?
Dilerseniz forumda konuşup tartışabiliriz.
Ama önce buyrun yazar menajerleriyle ilgili haber-röportajı okuyun

***
Türkiye'nin yeni mesleklerinden biri de 'yazar menajerliği'. Onlar yazarların medyayla ilişkilerini sağlıyor, kitaplarını pazarlıyor. Bu mesleğin temsilcilerinden Sayım Çınar 'Edebiyatçıların gel-gitleri çok fazla. Bugün konuştuğumuz yarın olmuyor' diyor

Murathan Mungan, Ahmet Ümit, Esmahan Aykol, Latife Tekin, Tayfun Pirselimoğlu, Fehmi Koru... Tüm bu yazarların kitap yazmaktan başka ortak bir yönü de hepsinin menajerlerinin olması. Yazar ajanlığı ya da menajerliği Türkiye'nin yeni duyduğu bir meslek. Onlar menajerliğini üstlendikleri yazarların medyayla ilişkilerini kuruyor, reklam ve pazarlama stratejilerini belirliyorlar. Bu mesleğin Türkiye'deki temsilcileri ise Barbaros Altuğ, Sayım Çınar ve Elif Çakır. Geçen hafta yayımlanan Şenay Düdek'in kitabıyla bu meslek yine gündeme geldi ve biz de Düdek'in menajerliğini üstlenen Sayım Çınar'la bu mesleğin ne olduğunu konuştuk. Altuğ ve Çakır kendilerine 'Edebiyat ajanı' derken Çınar bu adı başka bir menajer bulduğu için ve 'Çok fazla cinayet işlenmeyen bir ülkede ne kadar dedektif olabilirsiniz ki örneğini vermek gerekiyor. Ülkemizde de ne kadar iyi edebiyat yapılıyor, ne kadar iyi edebiyatçı var ortada' diyerek kabul etmiyor.

'Medyayla birebir ilişki kurmak gerek'

Çınar, Ahmet Ümit, Tayfun Pirselimoğlu, Hakan Bıçakçı, Mert Özmen, Esmahan Aykol gibi yazarların menajerliğini üstlenmiş. Onlar için neler yaptığını ise 'Yazara yayınevi buluyorum. Medya desteği sağlıyorum. Birebir medyadaki insanlarla görüşüyorum' diye cevap veriyor. Artık yazarlar arasında da bu bilinç yerleştiği için genelde talep karşı taraftan geliyormuş: 'Şu ana kadar hiç kimseyi arayıp 'Seninle çalışmak istiyorum' demedim. Benimkiler biraz samimi ilişkilere dayanıyor' diyor.

'Barbaros Altuğ'dan başka para kazanan yok'

Yazarlarının özel hayatlarına ise karışmadığını söylüyor Çınar, sonra da 'Şimdiye kadar gerek olmadı. Görsem fikrimi söylerdim' diye ekliyor. Medyayla ilişkileri sağlayan menajerlerin kitaplara müdahale etmesi ya da kitap bitmeden basına sızdırması en çok merak edilenlerin başında geliyor. Çınar bu soruya 'Bu bir strateji. Ama ben uygulamıyorum. Şu ana kadar hiç müdahale etmedim. Kitap bittiğinde okuyup düşüncelerimi söylüyorum. Onlar da değerlendiriyorlar' cevabını veriyor. Elbette bu profesyonel bir meslek olunca akla maddi boyutu da geliyor. O henüz para kazanmamış: 'En hakiki para kazanan Barbaros Altuğ galiba. Onun yazarlarla nasıl bir maddi ilişki kurduğunu bilmiyorum.'

'HayatlarIna ilişkin her şeyi biliyorum'

Yazar menajerleri meslekleri gereği yazarlarla en çok vakit geçiren kişiler olunca 'Nasıl insanlar?' sorusuna en doğru cevabı da onların vermesi doğal oluyor. Çınar'ın bu konudaki fikri de oldukça ilginç: 'Yazarların hayatlarına ilişkin her şeyi biliyorum. Örneğin Şenay Düdek'in bugün ne yapacağından haberim var. Onunla ilişkimiz çok dürüst. Bazı edebiyatçılarla böyle olmadı örneğin. Edebiyatçıların gel-gitleri fazla oluyor. Bugün konuştuğumuz yarın olmuyor.'

Efnan ATMACA-Akşam
***

Hiç yorum yok: