Bugün başlayacak olan 54. Berlin Film Festivali son iki yılda olduğu gibi herkesi mutlu etmeye yönelik renkli bir programa sahip. Festivalin ilk iki gününde dört Amerikan yapımı izleyicilere sunulacak.
'Cold Mountain', 'Something's Gotta Give', 'The Missing' ve 'Monster', Hollywood yıldızlarını Berlin'e çekme, ilk günlerinde festivalin reklamını yapma işlevini yüklenmiş vitrin filmleri olarak değerlendirilebilir.
Yarışma bölümündeki 26 film içinde yer alan 'Cold Mountain', 'Lightning In A Bottle' ve 'Something's Gotta Give', yarışma dışı gösterilecek. Cümle biraz anlamsız görünmesine karşın gerçeği yansıtıyor. Amaç, yukarıda da belirttiğim gibi ünlü oyuncuları Berlin'e çekmek. Geçen yıl 170 oyuncuyu ağırlayan Berlin'de, bu yıl Jack Nicholson, Nick Nolte, Juliette Binoche, Ethan Hawke, Nicole Kidman, Cate Blanchett ve Robin Williams gibi isimler kırmızı halıda yürüyecek.
Yarışma bölümü her yıl olduğu gibi dengeler gözetilerek seçilen filmlerden oluşuyor. Ken Loach, John Boorman, Theo Angelopoulos, Eric Rohmer ve Patrice Leconte gibi ünlü yönetmenlerin yanı sıra yeni ve genç isimler de göze çarpıyor. Bu yıl yarışmada yalnızca iki Alman filmi var. Üstelik bu yıl yarışmadaki Alman filmlerinden birinin yönetmeninin Fatih Akın, diğerinin yönetmeninin ise annesi Fransız babası İranlı Romuald Karmakar olduğu düşünülürse, festival yönetmeni Dieter Kosslick'in eleleştirilere hedef olacak gibi... Ancak Kosslick, 62 Alman filmine programında yer vererek Alman sinemasına verdiği önemin altını çiziyor.
2001 yılında festival yönetmenliğine getirilen Kosslick, yaptığı değişikliklerle festivale yeni bir yön verdi. Cannes ve Venedik'ten farklı olarak Amerikan yapımı filmler son iki yıldır Berlin'de daha yoğun. Festivali, filmlerin görücüye çıktığı, kültür ve paranın birbirinin içine geçtiği bir ortam olarak değerlendiren Kosslick, her yıl 3500 gazetecinin festivale katılımından övünçle söz ediyor. Kosslick'e göre bir filmin en iyi tanıtımı Berlin Film Festivali'nde yapılıyor.
Festivalin 10 milyon euro tutarındaki bütçesinin yüzde 60'ı devletçe, yüzde 40'ı da özel sponsorlar ve bilet gelirleriyle karşılanıyor. 100 bin kişinin izlediği festival araştırmalara göre Berlin'e 30 milyon euro'nun üzerinde para girmesini sağlıyor. Festival, kültürel bir etkinliğin, hem ülkenin tanıtımında önemli bir rol oynaması, hem de ülkeye ciddi bir gelir sağlaması açısından örnek alınması gereken bir organizasyon.
Ahmet Boyacıoğlu-Radikal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder