Evirmeden çevirmeden, en net şekilde söyleyim: Rtük'e, ucundan kenarından değil, tamamen karşıyım.
Yine de ne yalan söyleyim, Rtük'ün 22 Ekim tarihli basın bülteni'ni okuyunca önce bir sevindim...
Rtük "Telif hakları konusunda çalışma başlattığını" müjdeliyordu.
Nasıl sevinmem...
Biliyorsunuz, sinema ve televizyon yapımlarının kanuni sahibi, yönetmenler, müzisyenler ve senaristler...senaristler, yani biz... 3-30 paralara , "eser işletme" belgesi imzalatılıp, sittin senedir hakları telef edilen senaristler...
Nihayet devletin koyduğu kanunu uygulatacak, bir "devlet kurumu" çıkmıştı...
Rtük asli görevini hatırlamış, mahkemecilik oynamayı bırkarak, Radyo ve Televizyonları "üst" bir şekilde denetleyip...."gel bakalım buraya...benim devletimin koyduğu kanuna göre, bu programların üçte biri senaristlerin, sen kaçın kaçını veriyosun bu senaristlere"...diyecekti...
Dememişti...
Gayet, fiyakalı cümlelerle başlayan basın bülteninin sonlarına doğru, satır aralarından anladım ki... Rtük "radyo ve tvlerde çalınan müzik eserleri"nin, telif haklarını kast ediyordu...
Telif hakları sadece müzik eserleriyle sınırlı olmamalı...
Umarım ben yanlış bir sonuç çıkarmışımdır.
Bir de siz bakar mısınız, ben mi yanlış anlamaşım?...Sevineyim mi, sevinmek için bekleyim mi?
Basın bülteni şurda: www.rtuk.org.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder