Çarşamba

CAN BARSLAN'DAN FİLM İSİMLERİ ÜZERİNE BİR YAZI..."ADINI VERDİM GİŞESİNİ ALLAH VERSİN"


Sinemayla İstanbul'un buluşması sürüyor. Film festivali devam etmekte... Festivalin sadık müdavimi olmayan ve boş zamanında iyi bir film izlemek için yolu festival kapsamına düşen birisi için ölçü nedir?.. Gideceği filmi adına göre seçen bir sürü insan tanıyorum. Kendimi bunlardan birinin yerine koyup, festival programına göz gezdirdim. Ne ülkesi, ne yönetmeni, ne oyuncusu ne de konusuna baktım. Sadece isimlere göre karar verdiğimi düşününce anladım ki isim koymak bile başlı başına bir yaratıcılık. En azından yüzer gezer izleyicinin dikkatini çekiyorsunuz.
'Mustafa Hakkında Herşey' adlı Türk filmine, sırf Mustafa adında 'ti'ye
aldıkları bir arkadaşları olduğu için giden bir grup insan biliyorum...
Festival programında adlarına göre işaretlediğim filmlerden ilki 'Annemler Yemeğe Geliyor' oldu. Film hakkında hiçbir şey bilmeden, sadece adını ilginç bulduğunuz için o filme gitmenin merak uyandırıcı keyifli bir yanı da var. İstediğiniz gibi hayal kurmakta özgürsünüz. Örneğin, 'Annemler Yemeğe Geliyor' filmi hakkında benim kafamda canlanan konu, akşam yemeği için balık mı yoksa et mi alması gerektiğini bilemeyen, bunun yanında mezesi, zeytinyağlısı, salatası ve içkisiyle bir akşam yemeğine misafir ağırlamanın maliyeti karşısında çaresizliğe düşen dar gelirli bir ücretlinin çıkmazlarını anlatması oldu. Tabii ki filmi görünce bambaşka bir öyküyle karşılaşabilirim ama bu sürpriz de yanıma kâr kalır. Anneden başladık annelerle devam edelim. 'Geber Anneciğim' de ilginç bir film adı mesela. Bir önceki filmde kurguladığım dar gelirli ücretlinin isyanını anlatıyor olabilir. Görmek lazım...
'Bir Deve İçin Daha Kolay...' Bu filmi kesinlikle çok merak ediyorum. Hakkında asla bilgi edinmeden, sadece adından dolayı göreceğim. Bir devenin daha kolay yapacağı şey neymiş görelim bakalım... 'Ofsayttakiler...' Futbolla ilgilenmeyen birisi için hiç de cazip bir isim değil ama yine de ilginç. Ne anlattığına kesinlikle bakmak gerekir. Belki de yaşamın sıkı markaja aldığı ve etrafındakilerin hep beraber ileri çıkmasıyla ofsaytta kalan, az önceki dar gelirli ücretliyi anlatıyor olabilir... 'Kendini Geliştir Ya da Çek Git...' Fazla iddialı, didaktik ve ukala bir filme benziyor. Yine de önyargılı olmamak gerek. Bu filme de işaret koyuyorum. 'Elveda Erkeklik...' Özellikle anlı şanlı Türk erkekleri için tehlikeli bir film gibi. Adı ilginç ama neme lazım, görmezden gelinebilir. Hayat karşısında ofsayta düşen dar gelirli ücretlimizin tüm çıkış yolları kapanmıştır ve tek çaresi vücudunu satarak kolay yoldan para kazanmasıdır. Gerisi bildik hikâye. Eğer şansı varsa, otobanda kamyonlara otostop çekmeye kadar işi vardırmaz. Televizyonların
gündüz kuşağına program yaparak kendisini kurtarır...
Hepsi bu kadar değil tabii. Festival programına göz gezdirirseniz adeta bir isimler savaşı yaşandığını görürsünüz. Hepsi ilginç ve yaratıcı değil elbette. 'Yanan Ateş', 'Yeşil Kobra', 'Canım Babacığım', 'Günaydın Gece' gibi hiçbir albenisi olmayan isimler de var. Şimdi bunların yanında 'Şeyini Şeyettiğimin Şeyi' diye bir film olsa, elinizi vicdanınıza koyun, hangisini tercih edersiniz?.. Bak bu da iyi bir film adı olabilirmiş. 'Elini Vicdanına Koy...'

CAN BARSLAN/RADİKAL

Hiç yorum yok: