Çarşamba

BELEDİYE BAŞKANI İZİN VERMEMİŞMİŞ!


Zonguldak Ereğli'de Belediye Başkanı, Seray Sever'in İstanbul'daki gibi düşük bel jean ve derin göğüs dekoltesi ile sahneye çıkmasına izin vermedi.


Seray Sever, geçtiğimiz hafta İstanbul’daki Akatlar Kültür Merkezi’nde galası yapılan ‘Sevgili Karım’ adlı oyundaki cüretkar sahneleri ve dekolteleri ile kendinden söz ettirmişti. Kayra Şenocak’ın yazıp yönettiği, Sever ile Hakan Yılmaz’ın başrolü paylaştığı oyunda özellikle iki oyuncunun öpüşme ve dans sahneleri ile Sever’in pantolonundan görünen g-string’i çok konuşuldu!

Kendini role kaptırınca

Seray Sever, oyunda düşük bel bir jean ve derin göğüs dekolteli tişörtle sahneye çıktı. Başta frikik vermemek için özen gösteren Sever, ilerleyen dakikalarda kendini rolüne kaptırınca korktuğu başına geldi. Rol arkadaşının üzerine doğru eğildiğinde kolsuz tişörtünden göğüsleri görünen oyuncu, düşük bel pantolonun içine giydiği g-string’i de saklayamadı. Bu sırada flaşlar patladı ve bu kareler ertesi gün tüm gazetelerde yayınlandı.

Belediye’den uyarı

‘Sevgili Karım’ adlı oyun, önceki gece Zonguldak Ereğli Erdemir Sineması’nda sahnelendi. Ancak daha önce Seray Sever’in basına yansıyan fotoğraflarını gören ANAP’lı Belediye Başkanı Halil Posbıyık, ‘Oyunda açık sahneler varsa oynatmayız’ dedi. Oyunun DVD’sini izlediğinde herhangi bir sakıncalı sahne görmeyen başkanın tek talebi oldu: ‘Seray Sever daha usturuplu giyinecek.’

Bu kez sürpriz yok

Seray Sever, bu uyarı üzerine Zonguldak’ta sahneye yüksek bel jean pantolon ve kapalı bir tişörtle çıktı. Oyuncu, başkandan uyarı geldiğini de doğruladı: ‘Doğrudur, bir uyarı geldi. Oyunun DVD’sini izlemek istediler, biz de gönderdik. Anladılar ki bu oyunun sadece iki dakikasında böyle bir hayal sahnesi var. Daha önce Vajina Monologları adlı oyun burada halktan tepki gördüğü için tedirginlik yaşamışlar.’
***
SENARİST.TK'DAN BİLENLERE UKALALIK BİLMEYENLERE HATIRLATMA

Belediye başkanı ne karışırmış; haşa, tiyatro sahnesi bok çukuru mu?!
Vidanjör isteyen mi olmuş, belediye başkanının izin vermediği nedir?

Genç Tiyatrocu Arkadaşlar!
Bırakın belediye başkanını, polisten, savcıdan vesaireden izin istemek zorunda değilsiniz!
Siz çıkar oyununu oynarsınız, oynandıktan sonra bir yasal sakınca varsa kolluk kuvvetleri harekete geçer, savcı davayı açar!... belediyeye ancak, tiyatronun tuvaleti tıkalıysa, bok çukurunu boşaltmak düşer...
***
kimseden izin istemeden tiyatro eserini sahnelemek sizin kanuni hakkınız...
Üstelik bu hak, pek çok demokratik hak gibi, tepeden hediye edilmiş, zahmetsiz edinilmiş bir hak değil...
Bu tiyatrocuların hakiki kazanımıdır...
Acıyla göz yaşıyla... dayaklara, işkencelere, taşlanmalara, kapatılmalara, yakılmalara ragmen kazanılmış bir haktır...
Laf değil, mecaz değil; Bu tam da böyledir...
Hiç bir sanat camiası tiyatrocular kadar kahır çekmemiştir belki bu ülkede...
Tüm kazanımlarını dişiyle tırnağıyla söke söke aldığı içindir, belki; bugün tiyatro dediğinin tek dişi kalmış canavar olması...
Şöhretli arkadaşların, şöhretlerini tiyatro sahnesine kanalize etmelerinde bir beis görenlerden değiliz...Aksine şöhret tiyatroya yeni kazanımlar için manivela bile olabilir...
Ah keşke şöhretli arkadaşlarımız, şöhretlerinin verdiği o rahatlıkla, O belediye reisine haklarını ve hadlerini bildireydiler..
Bu arkadaşlarımıza diyeceklerimizi içimizden söyleyip, tiyatronuz hayırlı olsun diyoruz...
Somut bilgiyi tekrarlayarak harf israfını bitiriyoruz;
Sıkıyönetimlerde tiyatro eserlerini sahnelemek için izin isteme zorunluluğu getirilmişti.
Olaganüstü yönetimlerde bu bildirim zorunluluğuna dönüştü.
Olaganüstü hal kalkalı mesela istanbulda bu yıl tam 20 yıl oldu...
20 yıldır bırakın izin istemeyi, bildirim yapma zorunluğunuz bile yok...bilgilerinize...

Hiç yorum yok: