Cuma

HÜRRİYET'TE YAYINLANAN " SENARYO YAZARI ARANIYOR" İLANINA KARŞI UYANIK OLUN!

İsmi bizde saklı bir okurumuzdan bir eposta aldık.
Daha önce hiç adını duymadığımız Boğaziçi yapım ve yapımcı Deryadil Yunak ile yapılan bir görüşmeden bahsediyordu.
senarist.tk okurlarını bilgilendirmek için epostayı kelimesine dokunmadan yayınlıyoruz.

***


Bugün Hürriyet gazetesinde bir seri ilan yayınlandı.
İlanda kalemi sağlam senaryo yazarları aranıyor deniyordu.
İlandaki numarayı arayanlara bilgi verilmiyor, Kadıköy Hasanpaşa'daki şirkete davet ediliyordu.
İlanı görüp de aramayı düşünen arkadaşları, zaman ve yol parası harcamadan bilgilendirmek istedim.
***
İlanda " Tv dizisi, çocuk programı ve reklam projeleri yazacak kalemi sağlam senaryo yazarları aranıyor" deniyordu.
Tv senaryosu için küçük ilan verilmesi zaten tuhaf bir durumdu ama aynı ilan ve şirkette reklam projeleri için senarist aranması ayrıca kuşkulu bir durumdu. Yine de görüşmeye gittim.
Şirketin bir sekreteri yok telefonları bizzat şirket sahibi Derya bey açıyor.
Ama kapıyı bir başka erkek açtı.
Beni dar koridorda kapının dibindeki sandalyeye oturttuktan sonra, doğal gaz sobasıyla ilgilenmeye başladı.
O sırada hemen yandaki salonda, şirket sahibi Derya bey iki ayrı "başvurusahibi" ile birden ilgileniyordu.
Kapı açıktı, herşey görülüyor ve duyuluyordu. Zaten "bekleme koridoru" ile patronun odası arasındaki mesafe iki metre ya var, ya yoktu.
Adaylardan birisi 3-4 dosya kağıdına elyazısıyla yazılmış bir metin uzattı.
Derya Bey aldı.
"Başka projelerinizi de bana ulaştırın" dedi. Özellikle gerilim türünde olanları diye ekledi.
Aday, "Bu gerilim türünde zaten"dedi.
Derya bey " Öyle mi, gerilim mi" diyerek sevincini belli etti.
Aday " Evet kan davası" dedikten sonra "gerçekten çok hoş çok güzel bişey" demeyi ihmal etmedi.
Derya bey " Diğer projelerinizi bekliyorum" dedikten sonra diğer adaya döndü.
Bugüne kadar neler yaptığını sordu.
Diğer aday bir dizide 3-4 bölüm oynadığını söyledi.
Derya bey, " biz bu ilanı senarist bulmak için verdik" demedi. Arkadaşımız sizi "kast için kayıt etsin"dedi.
Eleman kayıt işlemini yaparken beni içeri davet ettiler.
Kendimi tanıttım daha önce yazdığım işlerden bahsettim. Referanslarımı söyledim.
Sorularıma rağmen kendileri daha önce yaptığı hiçbir yapımdan bahsetmedi. Referans göstermedi.
Sadece bir ara "Trt ile çok çalıştım" demekle yetindi.
Ne için senaryo aradıklarını sordum.
"bir kanal için, bir dizi , bir çocuk programı, bir tv filmi" yazdıracaklarını söyledi.
Kanalın ismini sordum.
"Kanal söylememizi istemiyor" diyerek söylemedi.
bir anlaşma yaptınız mı dedim.
Sadece bir görüşme olmuş.
" Gerilim türünde bir dizi taslağı yazar mısınız" dedi.
"Bunun bir senaryo siparişi olduğunu ve ne gibi bir güvence vereceklerini" sordum.
Fikir hırsızlığına karşı bir güvence istediğimi düşünerek,
"Öyle bir şey yapmam. Allah da böyle bir şey yaptırmasın" dedi.
Ben de" Bir senaryo sipariş ettiklerini buna emek harcanacağını"söyleyerek "Bu emeğin karşılığının alınacağına dair bir güvence, bir garanti verebilecek misiniz?" dedim.
"Hiçbir şeyin garantisi yoktur bu işlerde bilirsiniz" dedi.
Bir taslak yazacaktım ve her ne demekse üzerinde beraber çalışacaktık.
"Bu çalışma sırasında avans verecek misiniz" dedim.
Anlamak istemedi "iş olursa paranızı alırsınız" dedi.
kartvizitini uzattı.
Ben kalktım.
kartvizite baktım
Boğaziçi Yapım
Deryadil Yunak yazıyordu.
***
Bu insanalar güvenmeyin demiyorum.
Kendisi de zaten bir güvence vermiyor.
Profosyonel ve deneyimli arkadaşlar böyle yaklaşımlara güvenmez ve emeklerinin sömürülmesine izin vermezler.
Ben sadece yeni senarist arkadaşları bilgilendirmek istedim.
Ama "Sen kardeşine veya arkadaşına böyle bir şirkete senaryo vermesini tavsiye eder misin" diye sorarasanız; görüşmesini bile tavsiye etmem.
"bir -senarist-dost"

Hiç yorum yok: